Sonuç Açıklama Bülteni

Sonuç Açıklama Bülteni | Türk Telekom Yatırımcı İlişkileri

TÜRK TELEKOM GRUBU 2023 BİRİNCİ ÇEYREK FİNANSAL VE OPERASYONEL SONUÇLARI

8 Mayıs 2023

YIKICI DEPREMLERİN ETKİSİNDE ŞEKİLLENEN BİR ÇEYREK

Türk Telekom Grubu finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. İlk çeyrek performansı Şubat ayında Türkiye'nin güneydoğusunda yaşanan büyük depremlerden önemli ölçüde etkilendi. Grup, sağlam gelir artışı sayesinde genel olarak öngürüleri ile uyumlu sonuçlar kaydetmeyi başardı. Konsolide gelirler 1Ç’23'te yıllık bazda %61,0 artarak 15,3 milyar TL'ye ulaştı. FAVÖK, %31,3 FAVÖK marjı ile 4,8 milyar TL oldu. 645 milyon TL net kar yıllık bazda %15,1 büyüdü. Net Borç/FAVÖK çeyreklik bazda hafif bir artışla 1,63x oldu.

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal şunları söyledi: “Yıkıcı depremlerin ardından Türkiye genelinde kurtarma çalışmaları ve afet yönetimi dışındaki tüm faaliyetler önemli ölçüde yavaşladı. 1Ç’23 performansımız da felaketin operasyonlarımız üzerindeki etkisiyle şekillendi diyebiliriz. Bu süreçte odak noktamız, depremin etkilediği illerde kesintiye uğrayan hizmetlerin hızla ayağa kaldırılması, kesintisiz iletişimin sağlanması ve çalışanlarımız da dahil olmak üzere tüm depremzedelerin iyiliği için çalışmak oldu. Şubat ayında operasyonlarımız olağan seyrinden uzaklaşmış olsa da, Mart ayında kademeli olarak normalleşmeye başladı. Bu çerçevede, gelir artışında yıla beklenenden biraz daha iyi bir başlangıç yaparak öngörümüzde paylaştığımız rakamlara ulaştığımızı gördük. 6 Şubat'ta gerçekleşen facianın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ancak tüm kurumlarımız, iş dünyası, her ölçekten şirketlerimiz, STK'larımız ve her bir bireyimiz depremlerin milletimiz için yarattığı ekonomik ve manevi yıkımın üstesinden gelmek için gece gündüz çalışmaya devam etti. Türkiye'nin ortaya koyduğu içten birlik ve gayretten hepimiz son derece gurur duymalı ve bu nedenle daha aydınlık bir gelecek için çalışmak üzere motive olmalıyız.”

2023 Yılı 1. Çeyrek Finansal Gelişmeler

Konsolide gelirler yıllık bazda %61,0 artarak 15,3 milyar TL'ye yükseldi. UFRYK 12 muhasebe etkisi hariç tutulduğunda, gelir artışı yıla beklenenden daha iyi bir başlangıç yaparak yıllık bazda %59,1 oldu.

Devam eden faaliyet giderleri artışı ve tek seferlik deprem maliyetlerinin baskısıyla konsolide FAVÖK, %31,3’lük FAVÖK marjı ile birlikte yıllık bazda %16,2 artarak 4,8 milyar TL'ye ulaştı. UFRYK 12 etkisi hariç tutulduğunda FAVÖK marjı %32,5 oldu. Deprem etkisinden ve yasal olarak uygulamaya alınan EYT’nin (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) tek seferlik maliyetinden arındırıldığında, konsolide FAVÖK %33,6’lık marj ile 5,2 milyar TL’dir.

Faaliyet karı yıllık bazda %7,9 daralarak 2,1 milyar TL'ye geriledi. Yukarıda belirtilen kalemlere ek olarak 1Ç’23'te oluşan depreme ilişkin değer düşüklüğü maliyetinden arındırıldığında faaliyet karı, yıllık bazda %16,9 artışla 2,7 milyar TL’dir.

USDTRY ve EURTRY kurlarındaki ortalama %3,5'lik nispeten sınırlı artışla birlikte yıllık ve çeyreklik bazda daha yüksek faiz oranlarıyla net kar, 1Ç'23'te yıllık bazda %15,1 artarak 645 milyon TL oldu. Kanunlaşan tek seferlik deprem vergisi ve değer düşüklüğü maliyetinin net kara etkisi vergi gelirlerinin desteği ile dengelendi. Net kar, deprem ve EYT etkileri ile bahse konu düzeltmelerin doğurduğu dolaylı vergilendirmeden arındırıldığında yıllık bazda %120,0 artışla 1,2 milyar TL olurdu. Tablo 1'e bakınız.

42 milyon TL'si depremle ilgili olmak üzere toplam yatırım harcamaları 3,3 milyar TL olarak gerçekleşti.

Kaldıraçsız serbest nakit akışı1 düşük FAVÖK büyümesi ve nakit akışındaki olağan mevsimsellik nedeniyle 1Ç’22’de negatif 456 milyon TL iken negatif 2,0 milyar TL oldu.

Uzun döviz pozisyonu2 1Ç’23 sonunda 448 milyon USD oldu. Üst bariyerlerini aşmış PCCS işlemleri hedge portföyünün dışında tutulduğunda döviz pozisyonu 374 milyon USD kısa pozisyondur.

1 Kaldıraçsız serbest nakit akışı işletme ve yatırım faaliyetlerinden sağlanan net nakit akışı olarak tanımlanmıştır.

2 Net yabancı para (YP) pozisyonu YP cinsi finansal borçlar (YP cinsi kiralama borçları dahil) ve YP cinsi net ticari borç toplamından, YP finansal borç hedge’i, YP net ticari borç hedge’i, kur korumalı vadeli mevduat, net yatırım hedge’i ve YP cinsi nakit ve nakit benzerleri düşülerek hesaplanmaktadır.

Tablo 1: 1Ç’23 finansallarında oluşan tek seferlik etkiler

Düzeltme Konusu

Düzeltme Kalemi

1Ç'23

(milyon TL)

Deprem etkisi

Gelir + Faaliyet Gideri

249

EYT düzenlemesi etkisi

Faaliyet Gideri

153

 

FAVÖK Etkisi

402

Deprem değer düşüklüğü

Amortisman ve İtfa

169

 

Faaliyet Geliri Etkisi

571

Deprem vergisi

Kurumlar Vergisi

90

Ertelenmiş vergi ve cari dönem vergisi (net)

Kurumlar Vergisi

-73

 

Net Kar Etkisi

588

2023 Yılı 1. Çeyrek Operasyonel Gelişmeler

Depremlerin tüm segmentlerdeki net abone performansı üzerindeki olumsuz etkisine ek olarak sabit ses abone tabanında devam eden daralma nedeniyle toplam abone sayısı çeyrek boyunca 254 bin net kayıpla 52,5 milyona geriledi.

On yıldan uzun bir süredir ilk kez daralma kaydeden sabit genişbant abone tabanı net 26 bin azalarak çeyreklik bazda 14,8 milyonda sabit kaldı. Deprem illerindeki yerleşim zamanla yeniden şekillenirken önümüzdeki çeyreklerde sabit internet abone sayısında düşüş eğiliminin devam etmesini bekliyoruz. Halen nispeten düşük olan penetrasyon seviyesi ve geçmiş yıllardaki güçlü büyüme ivmesinin devam etmesi ile abone dinamikleri orta vadede yeniden olumlu bir görünüm kazanacaktır. Sabit internet ARPU büyümesi art arda beş çeyrek yükseliş trendini sürdürerek yıllık bazda %41,2'ye ulaştı.

Fiber abone sayısı çeyreklik 293 bin net artışla 11,8 milyona yükseldi. FTTC abone sayısı 8,2 milyona ulaşırken, FTTH/B abone sayısı ise 3,6 milyona yükseldi. Sabit genişbant tabanında fiber abone payı bir önceki yıla kıyasla %71,2'den %79,8'e yükseldi.

1Ç’22 ve 4Ç’22 itibarıyla sırasıyla 372 bin km ve 403 bin km olan fiber ağ uzunluğu 1Ç’23 itibarıyla 410 bin km’ye yükseldi. Fiber ağ bir önceki çeyrek 31,4 milyon ve 1Ç'22 itibarıyla 30,6 milyon haneye kıyasla 1Ç'23'ün sonunda 31,6 milyon haneyi kapsadı3. FTTC hane kapsaması 20,9 milyon iken, FTTH/B hane kapsaması 10,7 milyona yükseldi.

Faturasız segment hem deprem hem de rekabet kaynaklı dinamikler nedeniyle 182 bin abone kaybederken mobil portföy, 294 bin yeni abone kazanan faturalı segmentteki güçlü performans sayesinde, 112 bin net abone kazanımı ile 25,6 milyona ulaştı. Karma mobil ARPU büyümesi yükselmeye devam ederek yıllık bazda %66,0'ya ulaştı.

LTE kullanıcısı başına ortalama aylık veri kullanımı, 1Ç'23'te yıllık %24,6 artarak 13,1 GB'a yükseldi.

Yeni satışta yalın-DSL’e odaklanan strateji ile sabit ses abone sayısında devam eden düşüş, depremin etkilediği aktivasyon ve abone kaybı dinamikleri ile derinleşerek çeyrek boyunca net 344 bine ulaştı. Bir önceki çeyrek 17,3 milyon olan yalın-DSL dahil toplam erişim hattı sayısı 17,2 milyona düştü.

TV Ev tabanı 1Ç’23’te yaklaşık 15 bin net abone kaybıyla 1,5 milyon aboneden 1,4 milyona geriledi.

Self servis online işlem uygulaması 'Online İşlemler' birinci çeyrek sonu itibarıyla 71 milyon kez indirildi. Uygulamayı kullanan tekil abone4 sayısı 19,2 milyon oldu.

3 Hane kapsaması sayılarında depreme dayalı kayıplara ilişkin değerlendirmeler hala devam etmekte olup yukarıda verilen hane kapsaması sayıları, deprem illeri için afet öncesi mevcut olan en son verileri, diğer iller içinse çeyrek sonu verilerini yansıtmaktadır.

4 3 aylık aktif kullanıcı

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal’ın 2023’ün ilk çeyreğine yönelik yorumları:
En zor zamanlarda direncimizi koruduk

Atlantik'in iki yakasında yaşanan ve şimdilik kontrol altına alınmış gibi görünen bankacılık krizi, küresel piyasaları ve iş dünyasını tedirgin etti. Enflasyon-faiz-durgunluk tartışmaları hem küreselde hem de yurt içinde sürerken, Türkiye yaklaşık bir asırdır görülmemiş bir felaketle sarsıldı.

Güneydoğu Türkiye merkezli ikiz depremler 14 milyon insanın, diğer bir deyişle Türkiye nüfusunun %16'sının yaşadığı, yaklaşık 110 bin kilometrekarelik bir alana yayılan on bir ili etkiledi. Etkilenen bölgede mobil ve sabit servis kullanıcılarımız arasında neredeyse eşit bir dağılımla toplam tabanımızın %10'unu oluşturan yaklaşık 5 milyon abone mevcuttu. Hazine ve Maliye Bakanlığı, depremlerin toplam maliyetinin 104 milyar dolara ulaşacağını tahmin etti. Bu rakam Türkiye'nin 2023 yılı için beklenen GSYİH'sının yaklaşık %9'una denk geliyor.

Bu ölçekte bir afet; kesintisiz iletişimi sağlamaktan, bölgedeki çalışanlarımız da dahil olmak üzere mağdurlara destek olmaya, sistem ve operasyonlarımızı düzenleyici kurum ve diğer yetkili kurumların düzenlemelerine uyumlu hale getirmekten müşteri hizmetleri faaliıyetlerimizi hassas şekilde yürütmeye pek çok konunun aynı anda hızlı ve dikkatli şekilde yönetilmesini gerektirdi. Kaynakların doğru kullanımı ve lojistik unsurların verimli koordinasyonunun yanı sıra müşteri deneyimindeki üstün birikimimiz, son derece zorlu koşulların hakim olduğu bir ortamda hızlı ve hedefe yönelik çözümler üretmemizi sağladı.

Ani bir değişimle acil ihtiyaçlara yol açan depremler müşteri davranışını da belirledi. Çok fazla değişkenin bir araya geldiği karmaşık bir çeyrekte, trendler her bir iş kolu için farklılık göstermiş olsa da genel olarak, hem aylık hem de yıllık karşılaştırmalarda günlük ortalama aktivasyon sayısının Şubat ayında özellikle deprem bölgesinde daha yoğun olarak hissedilmek üzere Türkiye genelinde azaldığını, sabit servislerde ise iptallerin hızlandığını söyleyebiliriz. Mobil segment, abonelerin iptal veya operatör değiştirme aksiyonu almaması nedeniyle bu çeyrekte tarihi düşük iptal oranı kaydetti. Yeni mobil hat satışları Mart ayında kademeli olarak artmaya başladı, ancak yine de genel anlamda Ocak veya önceki yılın aynı dönem seviyelerinin altında kaldı. Mart ayındaki iptaller, Şubat seviyesini korurken bazı segmentlerde ötelemeler nedeniyle hızlandı. Beklediğimiz gibi sabit genişbantta hat iptali veya dondurma talepleri yoğundu ancak yeni bağlantı talebi de tüm bölgelerde beklentimizin üzerinde gerçekleşti.

Üstün yönetim kabiliyetlerimiz sayesinde büyük şoklara karşı dayanıklılığımızı bir kez daha kanıtlamış olmanın gururunu yaşıyoruz. İlk çeyreğin sonunda hala %50'nin üzerinde olan enflasyonun ve makro ortamın finansallarımız üzerinde devam eden baskısı yıkıcı depremlerin etkisiyle daha da arttı. Yine de ilk çeyrek performansımız bu en zor dönemde bizi finansal öngörümüzün içinde tuttu. Gelir artışında yıla olumlu bir sürprizle başlamış olmamız müşterilerimizin ürün ve hizmetlerimize olan artan ihtiyacını ve bağlılığını gösteriyor. Sabit genişbantta data kullanımı5 yıllık %11 yükselişle güçlü trendini sürdürdü. Mobil tarafta data kullanımı6 yıllık %24,6 artarak 13,1 GB oldu.

5 Kullanıcı başına ortalama aylık veri kullanımı

6 LTE kullanıcısı başına ortalama aylık veri kullanımı

Gelir büyümesi yükselen bir çizgide devam etti

Gelir artışı çeyreklik bazda ivmelenmeyi sürdürdü. Konsolide gelirler 1Ç'23'te yıllık bazda %61,0 artarken, operasyonel gelirler %59,1 arttı.

Mobil gelirlerdeki büyüme abone bazında devam eden genişleme, düşük abone kaybı ve Ocak ayı fiyat revizyonları ile yıllık bazda %74,2'ye ulaştı. Sabit genişbant gelirindeki artış ise daha uzun vadeli taahhüt süreleri nedeniyle fiyatlamanın tüm abone bazına nispeten gecikmeli yansımasının yanı sıra depremlerin hakim olduğu birinci çeyrekte fiyat düzenlemelerine ara verilmesiyle bir miktar geride kaldı ve %45,7 seviyesinde gerçekleşti. Depremlerin ardından yavaşlayan aktivasyon, taahhüt yenileme, üst paketlere geçiş faaliyetleri ve bazı segmentlerde hızlanan abone kaybı tüm ana iş kollarının gelir yaratma potansiyelini olumsuz etkiledi. 1Ç’23’te sabit internet abone bazı, 26 bin net abone kaybı ile on yıldan uzun bir süredir ilk kez daralırken, mobil segment 112 bin abone kazanmayı başardı. Yıl başında revize fiyatlarla sözleşmelerin yenilenmesi sayesinde kurumsal data gelirlerindeki büyüme %60,5 olarak gerçekleşti. Diğer gelirler, başta diğer GSM operatörlerinden elde edilen kira gelirleri, ekipman satışları, ICT proje gelirleri ve çağrı merkezi gelirlerinin etkisiyle %105,6 oranında arttı. Uluslararası gelirler, ilk çeyrekte nispeten istikrarlı döviz kuru ile geçen yılın yüksek bazı üzerine %30,2 arttı.

Konsolide FAVÖK yıllık bazda %16,2 artarak 4,8 milyar TL'ye ulaştı ve FAVÖK marjı %31,3 oldu. Ocak ayındaki personel ücret artışları başlıca sebep olmak üzere yükselmeye devam eden faaliyet gideri enflasyonu, EYT’nin tek seferlik maliyeti ve depreme bağlı kayıplar marjı hem çeyreksel hem de yıllık bazda aşağı çeken ana faktörler oldu. FAVÖK ve FAVÖK marjı, söz konusu EYT ve deprem etkileri hariç tutulduğunda sırasıyla 5,2 milyar TL ve %33,6’dır.

USDTRY ve EURTRY kurları çeyreksel bazda sırasıyla %2,4 ve %4,6 arttı. Nispeten istikrarlı lira daha düşük kur farkı giderlerine yol açarken, daha yüksek piyasa faiz oranları net faiz giderini çeyreksel bazda yükseltti. 258 milyon TL net vergi geliri, büyük ölçüde varlıkların yeniden değerlenmesi ve Ar-Ge teşviklerinden kaynaklanan ertelenmiş vergi geliri, cari dönem vergi gideri ve depremle ilgili tek seferlik vergi giderini içermektedir. 645 milyon TL'lik net kar, büyük ölçüde depremlerle baskılanan faaliyet performansı ve faaliyet giderlerinde süregelen artış nedeniyle çeyreksel bazda %36,1 düşerken geçen yılın aynı dönemine göre %15,1 yükseldi. FAVÖK seviyesinin altında muhasebeleşen tek seferlik deprem vergisi ve deprem değer düşüklüğü hariç tutulduğunda net kar, yıllık %120,0 artışla 1,2 milyar TL’dir. 4Ç’22’de 1,47x seviyesinde olan net borç/FAVÖK, sınırlı FAVÖK büyümesi ve çeyreklik bazda yükselen net borç nedeniyle 1,63x olarak gerçekleşti.

Depremlerin abone bazımız, gelirlerimiz ve maliyetlerimiz üzerindeki etkisinin önümüzdeki çeyreklerde de devam etmesini bekliyoruz. Öte yandan, mobil ve sabit faaliyet kollarında planladığımız fiyatlama aksiyonlarını yılın geri kalanında almayı hedefliyoruz. Yaz ayları ve turizm sezonu mobil iş performansı için önemli olurken, sabit operasyonların normalleşme ve okula dönüş dönemi etkileri ile güçlenmesini bekleniyoruz. Üst paket satışları ve taahhüt yenilemeleri, depremlerin olumsuz etkisine rağmen ilk çeyrekte dayanıklı bir görünüm arz etti; dolayısıyla önümüzdeki dönemde gelirlerimize daha fazla katkı sağlamalarını bekliyoruz. 2023 öngörümüzün bu noktada ulaşılabilir olduğuna inanıyoruz.

Sabit genişbanta karma etkiler hakim oldu

Perakende tarafta, hem geçen yılki düşük baz etkisi hem de diğer İSS'lerin Ocak ayında fiyatlama aksiyonlarına devam etmesiyle sabit internet aktivasyonları beklentimizin üzerinde gerçekleşti. Bu durum, en yüksek fiyat revizyonunu uygulamaya aldığımız 1 Ekim 2022'den bu yana paritelerin yeniden dengelenmesini sağladı. Yeni bağlantılara yönelik talep, deprem illerinde Şubat ayında bir önceki aya göre düştü, ancak Mart ayında önceki yıl seviyesine yakınsadı. Deprem dışı illerde ortalama günlük aktivasyon sayısı Şubat ve Mart aylarında hem Ocak ayına hem de geçen yılın aynı dönemlerine göre daha yüksekti. Bu nedenle, toplam perakende aktivasyon sayısı 1Ç'23'te yıllık bazda %13 arttı.

Deprem illerinde perakende tarafta Şubat ayı günlük ortalama iptal sayısı, 2022 Şubat’a göre altı kattan, Ocak ayına göre ise beş kattan fazla oldu. Bir miktar yavaşlasa da iptaller bölgede Mart ayı boyunca yüksek seyretti. Sonuç olarak, ilk çeyrekte perakende sabit internet faaliyet alanında bir önceki yıla göre %32 daha fazla iptal gerçekleşti. Yine de, 1Ç'23 abone kayıp oranı önceki yıla göre daha yüksek gerçekleşse de Ekim fiyat revizyonlarının tetiklediği 4Ç'22'deki yüksek baz etkisi nedeniyle çeyreksel bazda yatay kaldı.

Toptan satış segmentinde günlük ortalama aktivasyon sayısı deprem bölgesinde Şubat ayında bir önceki ayın yarısına inmesine rağmen çeyreğin tamamında yıllık bazda yalnızca %9 daraldı. Türkiye genelinde ise %4 büyüdü. Deprem bölgesinde, toptan günlük ortalama iptaller Şubat'ta aylık ve yıllık bazda iki katından fazla artarken Mart'ta hızlandı. Bu nedenle toptan satışta 1Ç’23'te yıllık bazda %42 daha fazla iptal gerçekleşti. Buna rağmen, çeyreğe ilişkin kayıp oranı yıllık karşılaştırmada daha yüksek olsa da çeyreksel bazda hafif düştü.

Sonuç olarak sabit internet iş kolu, üç ayda net 26 bin abone kaybettikten sonra 1Ç'23'ü 14,8 milyon abone ile tamamladı. Deprem bölgesinde yerleşim dinamiklerinin halen hareketli olduğunu ve yerleşimin önümüzdeki dönemlerde şekilleneceğini düşünüyoruz. Ayrıca, kullanımsız hatları abonelerimiz bir işlem yapmadığı sürece henüz iptal etmiyoruz. Bu nedenle, önümüzdeki çeyreklerde daha fazla deprem kaynaklı hat iptali ve dondurma talebiyle karşı karşıya kalacağımızı düşünüyor ve toplam sabit genişbant işimizde 2023 yılında hafif bir net abone kaybı yaşayacağımıza dair görüşümüzü koruyoruz. Öte yandan sabit internet abone bazımızın, penetrasyon artışı ve devam eden dijitalleşme sayesinde orta vadede büyüme trendine döneceğine inanıyoruz.

Depremlerin ardından Türkiye genelinde proaktif pazarlama faaliyetlerimize ara vermiş olsak da, taahhüt yenileme ve üst paket satış performansı güçlü seyretti. 35 Mbps ve üzeri paketler yeni satışların %32'sini7 oluşturdu. Depremlerin hakim oldugu ilk çeyrekte herhangi bir fiyat revizyonu yapmadık, ancak yeni satışlarda devam eden yüksek hızlı paket odağımızla ARPA8 çeyreklik bazda %5,79 arttı. Yıllık ARPU büyümesi, 4Ç’22'deki %37,6'dan %41,2'ye yükseldi ve sabit genişbant gelirindeki yıllık %45,7'lik artışa öncülük etti. Tabii ki gerek BTK'nın düzenlemeleri doğrultusunda gerekse kendi inisiyatifimizle deprem bölgesindeki abonelerimize sağladığımız faydalar ARPU ve gelir büyümesine etki etti ve etmeye de devam edecek. Öte yandan yılın geri kalanında fiyatlandırma tarafında planlarımızı hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

Fiber şebeke genişlemeye devam etti

81 ilin tamamına yayılan fiber ağ, Türkiye genelinde genişlemeye devam ederek 1Ç'23 sonunda 410 bin km'ye ulaştı (4Ç'22 itibarıyla 403 bin km ve 1Ç'22 itibarıyla 372 bin km). Fiber hane kapsaması3, 4Ç'22'de 31,4 milyon ve 1Ç'22'de 30,6 milyona kıyasla 1Ç'23'te 31,6 milyona yükseldi. FTTC’nin ulaştığı hane sayısı 20,9 milyon iken, FTTH/B hane kapsaması 10,7 milyona yükseldi. Toplam fiber abone sayımız 11,8 milyona yükseldi ve bir önceki yıla göre 8,6 puan artarak toplam abone bazımızın %79,8'ini oluşturdu.

Abone bazımızın10 ortalama paket hızı, depremlerin aktivasyon, taahhüt yenileme ve üst paketlere geçişler üzerindeki olumsuz etkisine rağmen yükselmeye devam etti ve bir önceki yıla göre %35 artışla 1Ç’23 itibarıyla 35 Mbps'yi aştı. Abonelerimizin11 yaklaşık %40'ı 35 Mbps ve üzeri paketlerde bulunmakta olup, bu rakam bir önceki çeyrek %36 ve bir yıl önce %26’ydı.

7 Bireysel segment için

8 Abone kazanımı başına ortalama gelir

9 Bireysel segment için

10 DSL ve fiber aboneleri de dahil toplam perakende bazı

11 DSL ve fiber aboneleri de dahil toplam perakende bazı

Depremler mobilde rekabeti artırdı

Aralık ve Ocak aylarında tüm operatörler faturasız ve faturalı tarife fiyatlarını revize etti. Yeni fiyat seviyelerine geçişte aktivasyonları desteklemek için her zaman olduğu gibi Ocak ayında da promosyon faaliyetlerine tanık olduk. Ancak, 6 Şubat depremlerinin ardından, kampanyalar faturasız segmentte daha hissedilir olmakla birlikte daha uzun sürelere yayılmak suretiyle genel anlamda yoğunlaştı. Bu nedenle, Aralık/Ocak tarife revizyonlarının mobil segmentte gerçekleşen önceki dönem revizyonlarına kıyasla çeyrek boyunca daha az etkili olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Yine de, Nisan ayında faturasız ve faturalı tarifelerin tüm operatörlerce bir kez daha yenilenmesi enflasyonist fiyatlamaya sadık kalındığını ve rasyonel bir mobil pazarın korunduğunu gösterdi. Bu nedenle, 1Ç’23'te kampanyalara yönelik artan iştahın daha çok deprem kaynaklı ve geçici olduğunu düşünmek mantıklı olur.

Beş çeyrek sonra çeyreklik bazda ilk kez 4Ç'22'de büyüme kaydeden MNT (Mobil Numara Taşıma) pazarı, 1Ç'23'te depremlerin etkisi ile daralma bölgesine geri döndü. Artan rekabet ortamına rağmen net porttaki liderliğimizi üst üste altıncı çeyrekte de koruduk.

1Ç’23'te toplam 112 bin net abone artışı kaydettik. Faturalı segment, 2022’nin son çeyreğinde en güçlü üç aylık performansını kaydetmesinin ardından 294 bin net artış kaydetmeyi başardı. Şubat ve Mart aylarındaki yeni satışlar deprem bölgesinde gözle görülür şekilde düşmüş olsa da diğer bölgelerde oldukça güçlüydü. Yine de, faturalı segmentin performansını destekleyen daha önemli faktör 1Ç'23'ün tarihi düşük abone kaybı oldu. Buna göre faturalı abonelerimizin toplam mobil bazımız içindeki oranı %67,3 ile zirve yaptı.

Sene başında aktivasyon vergilerine yapılan %122'lik artışın da faturalı tarifelere geçişleri bir ölçüde tetiklemiş olabileceğini düşünüyoruz. TL aktivasyon vergisi miktarı faturasız ve faturalı paketlerde aynı olmakla birlikte, faturalı abonelerin faturalarına 12 eşit taksitte yansıtılırken, faturasız abonelerden hat aktivasyonuyla birlikte tek seferde alınıyor.

Faturasız segmentte abone kayıp oranı çeyreksel bazda düşse de, beklenenden düşük gerçekleşen turist kazanımı ve pazarda yoğunlaşan kampanya faaliyetleri yeni satış performansını sınırlayarak net 182 bin abone kaybına yol açtı. Yukarıda belirtilen faturalı tarifelere geçiş eğiliminin de yaşanan kayıpta rol oynadığını düşünüyoruz.

Prime'da ARPU büyümesi ve kontrollü müşteri bazı yönetimi odağımızı sürdürüyoruz. Yılın başlarında, Prime giriş seviyesini yeni satışlarda 25+5 GB'lık paketlere çıkardık. Ayrıca mevcut Prime tabanımızı daha yüksek içerikli paket kullanıcılarına yoğunlaştırmak üzere optimize etmeye başladık. Bu nedenle Prime satışları, 1Ç'22'deki toplam faturalı aktivasyonların %22'sini oluştururken 1Ç'23'te %12'sini oluşturdu ve toplam Prime tabanı, bir çeyrek önceki 5,5 milyondan 5,112 milyona geriledi. Bu doğrultuda, Prime'ın ARPU büyümesine katkısının önümüzdeki dönemde de güçlü kalmasını bekliyoruz.

Faturalı ve faturasız ARPU'da sırasıyla %56,3 ve %92,4 olarak gerçekleşen artışlar, bir çeyrek önce %52,7 olan karma ARPU büyümesini %66,0'ya taşıdı. Son on iki ayın 1,2 milyonluk net abone kazanımı ve başarılı ARPU yönetimi, mobil gelirde yıllık %74,2'lik büyümeye öncülük etti. Deprem bölgesinde faturalı ve faturasız abonelerimize sağladığımız birçok ücretsiz fayda, mobil gelirleri olumsuz etkilerken, ek data paketi satışları, paket aşımı ücretleri ve yüklemelerdeki önemli artış güçlü destek sağladı. Bu etkilerin ilki önümüzdeki çeyreklerde devam edecek olup, ikincisi kısmen depremler sonrasında artan sosyal medya kullanımı ve birkaç hafta için geçici olarak artan iletişim ihtiyacı ile ilgilidir. Satılan ek data paketi sayısı bir önceki yıla göre %28 artarken, faturasız abone başına ortalama yükleme tutarı %118 yükseldi.

12 Hem bireysel hem kurumsal segment

Sürdürülebilirlik yol haritamızda ilerliyoruz

Türk Telekom Grubu’nun stratejik yatırım planları ve sürdürülebilirlik gündemi doğrultusunda karbon ayak izimizi azaltmak, iklim riski yönetimine katkıda bulunmak ve finansal değer yaratmak amacıyla Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulum çalışmalarımızı yakın gelecekte hızlandırmayı hedefliyoruz.

Bu kapsamda yaptığımız başvuru sonucunda Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde Şirketimize 317,8 MWe kurulu güç kapasitesi tahsis edildi. Bu kapasite mevcut toplam elektrik tüketimimizin yaklaşık %50’sine tekabül ediyor. Bunun yanı sıra yapmış olduğumuz diğer kapasite başvuruları da bulunuyor ve bunlara ilişkin değerlendirme süreçleri devam ediyor.

Bu gelişmenin Şirketimizin çevrenin korunmasına katkı, enerji verimliliği yaratma ve yenilenebilir enerji kullanımını artırma alanlarında potansiyelini güçlendiren bir dönüm noktası teşkil ettiğini düşünüyor, önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz girişimler ile Türk Telekom Grubu sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirme yönünde önemli ilerleme kaydedeceğimize inanıyoruz.

GES yatırımlarının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan 29 yıllığına kiralanacak araziler üzerinde; Diyarbakır, Ağrı ve Sivas lokasyonlarında gerçekleştirilmesini planlıyoruz.

Finansal Gelişmeler

(milyon TL)

1Ç'22

4Ç'22

1Ç'23

Çeyreklik Değişim

Yıllık Değişim

Satış Gelirleri

9.471

15.287

15.253

%(0,2)

%61,0

Satış Gelirleri (UFRYK 12 hariç)

9.072

13.690

14.432

%5,4

%59,1

FAVÖK

4.115

5.594

4.781

%(14,5)

%16,2

Marj

%43,5

%36,6

%31,3

 

 

Amortisman ve İtfa Gideri

(1.817)

(2.343)

(2.665)

%13,7

%46,7

Faaliyet Karı

2.298

3.251

2.117

%(34,9)

%(7,9)

Marj

%24,3

%21,3

%13,9

 

 

Finansal Gelirler / (Giderler)

(2.008)

(2.276)

(1.730)

%(24,0)

%(13,9)

Kur ve Türev Gelirleri / (Giderleri)

(1.426)

(1.463)

(575)

%(60,7)

%(59,6)

Faiz Gelirleri / (Giderleri)

(565)

(718)

(892)

%24,2

%57,9

Diğer Finansal Gelirler / (Giderler)

(17)

(94)

(262)

%179,3

%1399,9

Vergi Geliri / (Gideri)

270

35

258

%634,1

%(4,5)

Net Kar

561

1.011

645

%(36,1)

%15,1

Marj

%5,9

%6,6

%4,2

 

 

Yatırım Harcamaları

1.467

6.848

3.327

%(51,4)

%126,7

Satış Gelirleri

Konsolide gelirler 1Ç’23'te yıllık bazda %61,0 artarak 15,3 milyar TL'ye yükseldi. UFRYK 12 hariç tutulduğunda, sabit genişbant gelirinde %45,7, mobil gelirinde %74,2, uluslararası gelirlerde %30,2, kurumsal data gelirlerinde %60,5 ve diğer gelirlerde %105,6 artışla faaliyet geliri büyümesi yıllık bazda %59,1 oldu.

Faaliyet Giderleri (Amortisman ve İtfa Giderleri Hariç)

Faaliyet giderleri 1Ç’23'te yıllık bazda %95,5 artarak 10,5 milyar TL oldu. Yıllık artış geçen yılın ilk çeyreğinde %41,6, dördüncü çeyreğinde ise %74,2’ydi. UFRYK 12 maliyeti hariç, faaliyet giderlerindeki büyüme yıllık bazda %94,8 oldu.

  • Arabağlantı giderleri yıllık bazda %16,6 artarken, çeyreklik bazda %9,5 azaldı. Çeyreklik düşüş TTI’ın trafik rotalarındaki değişimlerle şekillendi.
  • Vergi gideri mobil gelirlerdeki büyümeye ve telekomünikasyon vergilerinde her yıl yapılan rutin artışa paralel olarak yıllık bazda %75,9, çeyreklik bazda %14,0 arttı.
  • Şüpheli alacak karşılığı yıllık bazda %21,5 artarken, çeyreklik bazda yatay kaldı. Yıl sonunda birkaç projede bekleyen alacaklar için ayrılan karşılık kaynaklı yüksek baz nedeniyle şüpheli alacak karşılığı çeyrekten çeyreğe sabit kaldı.
  • Cihaz ve teknoloji satışları maliyeti, yıllık bazda %166,4 artarken, çeyreklik bazda %45,3 azaldı. Yıllık değişim düşük bazdan kaynaklanırken, çeyreklik değişim Türk Telekom ve İnnova proje gelirlerinde yaşanan normalleşmeden kaynaklandı.
  • Diğer doğrudan giderler, faturasız yüklemelerde ödenen komisyonların, paylaşılan gelirlerin ve katma değerli servis gelirlerinin yükselmesiyle yıllık bazda %88,6, çeyreklik bazda %10,7 arttı.
  • Ticari giderler, depremlerin etkisiyle düşen kurumsal iletişim ve pazarlama giderleri ile yıllık bazda %46,5 artarken çeyreklik bazda %7,6 azaldı.
  • Network ve teknoloji giderleri yıllık bazda %86,4, çeyreklik bazda %14,7 arttı. Çeyrek bazında daha yüksek birim enerji fiyatları gördük.
  • Personel giderleri kıdem tazminatı ödemelerinde EYT kaynaklı tek seferlik artışa ek olarak asgari ücret ve enflasyona göre düzeltilmiş maaş artışları ile yıllık bazda %127,9, çeyreklik bazda %59,3 arttı.

Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar (FAVÖK)

Konsolide FAVÖK 1Ç’23'te yıllık bazda %16,2 artarak 4,8 milyar TL'ye yükseldi. FAVÖK marjı yıllık bazda 1.210 baz puan, çeyreklik bazda 520 baz puan daralarak %31,3’e geriledi. Başlıca sebebi Ocak ayındaki ücret artışları olmak üzere yükselmeye devam eden faaliyet giderleri enflasyonu, EYT’nin tek seferlik maliyeti ve depreme bağlı giderler marjı hem çeyreklik hem de yıllık bazda aşağı çeken ana faktörler oldu. UFRYK 12 muhasebe etkisi hariç tutulduğunda, FAVÖK marjı yıllık bazda 1.240 baz puan azalarak %32,5’e düştü. Konsolide FAVÖK, deprem etkisinden ve yasal olarak uygulamaya alınan EYT’nin tek seferlik maliyetinden arındırıldığında, %33,6’lık marj ile birlikte 5,2 milyar TL’dir.

Amortisman ve İtfa Giderleri

Amortisman ve itfa giderleri, 1Ç’23'te yıllık bazda %46,7 artarak 2,7 milyar TL'ye yükseldi. 1Ç’23 rakamı, depremlerle ilgili tek seferlik değer düşüklüğü giderini içermektedir. Hasar tespiti çalışmaları tamamlandıkça sabit kıymetlerin değer düşüklüğü maliyetini kaydettik. Öte yandan depremle ilgili tüm hasarlar sigorta kapsamında olup alacak tutarları konusunda sigorta şirketi ile anlaşmaya varıldığında gelir olarak kaydedilecektir. Deprem bölgesinin büyüklüğü göz önüne alındığında bu, kapsamlı ve zaman alan bir çalışma olacaktır.

Faaliyet Karı

Faaliyet karı, 1Ç’23'te yıllık bazda %7,9 azalarak 2,1 milyar TL'ye geriledi. Faaliyet kar marjı 1Ç'22'de %24,3 iken 1Ç'23'te %13,9'a düştü. FAVÖK düzeyinde hesaplanan düzeltme kalemlerine ek olarak 1Ç’23'te oluşan deprem değer düşüklüğü maliyeti hariç tutulduğunda faaliyet karı, yıllık bazda %16,9 artışla 2,7 milyar TL’dir.

Net Finansal Gelir/Gider

Net finansman gideri 4Ç’22’deki 2,3 milyar TL ve 1Ç’22’deki 2,0 milyar TL’ye kıyasla 1Ç’23’te 1,7 milyar TL’ye geriledi.

Nispeten istikrarlı lira ile birlikte yıllık ve çeyreklik bazda daha düşük kur zararına karşın yüksek piyasa faiz oranları nedeniyle daha yüksek net faiz gideri kaydettik. Hedge portföyünü desteklemek için birinci çeyrekte kısa vadeli enstrümanları kullanmaya devam ettik. Kur ve türev giderleri 4Ç’22'de 1,5 milyar TL ve 1Ç'22'de 1,4 milyar TL'den 1Ç'23'te 0,6 milyar TL'ye düştü.

Gelir tablosunun kur hareketlerine hassasiyetine göre, TL'de meydana gelebilecek %10 oranındaki değer kaybının, diğer her şeyin aynı kaldığı varsayımı ile gelir tablosu üzerindeki etkisi 1Ç'23 itibarıyla negatif 825 milyon TL’dir (4Ç'22 itibarıyla 832 mn TL negatif etki ve 1Ç'22 itibarıyla 1.133 mn TL negatif etki). Finansal piyasalardaki oynaklığın azaldığı bir dönemde, yabancı para-nötr pozisyonumuza dönmeyi hedefliyoruz.

Vergi Geliri/Gideri

Sabit kıymetlerin yeniden değerlemesi ve Ar-Ge teşviklerinden kaynaklanan ertelenmiş vergi geliri, cari dönem vergi gideri ve depremle ilgili tek seferlik vergi gideri dahil olmak üzere Grup, 4Ç'22’deki 35 milyon TL'ye ve 1Ç'22'deki 270 milyon TL’ye kıyasla 1Ç'23'te 258 milyon TL vergi geliri kaydetti.

Net Kar

Depremler ve devam eden faaliyet giderlerindeki artışla baskılanan faaliyet karı performansı nedeniyle, 4Ç’22’de 1.011 milyon TL ve 1Ç’22’de 561 milyon TL olan net kar 1Ç’23’te 645 milyon TL olarak gerçekleşti. Kanunlaşan tek seferlik deprem vergisi ve değer düşüklüğü maliyetinin net kara etkisi vergi gelirlerinin desteği ile dengelendi. Net kar, deprem etkisinden, EYT etkisinden ve bahse konu düzeltmelerin doğurduğu dolaylı vergilendirmeden arındırıldığında, yıllık bazda %120,0 artışla 1,2 milyar TL olurdu.

Yatırım Harcamaları

42 milyon TL'si depremle ilgili olmak üzere toplam yatırım harcamaları 1Ç'22'deki 1,5 milyar TL'ye kıyasla 1Ç'23'te 3,3 milyar TL olarak gerçekleşti.

Nakit Akışı ve Borçluluk Seviyesi

Kaldıraçsız serbest nakit akışı 1Ç'22'deki negatif 0,5 milyar TL’ye kıyasla 1Ç'23'te negatif 2,0 milyar TL oldu.

Net borç13 1Ç’22 itibarıyla 20,9 milyar TL iken, 1Ç’23 itibarıyla 32,4 milyar TL’ye yükseldi. UFRS 16 etkisi hariç tutulduğunda net borç 30,8 milyar TL oldu.

Net Borç/FAVÖK14 oranı hem sınırlı FAVÖK büyümesi hem de çeyreksel bazda yükselen net borç nedeniyle 4Ç'22'deki 1,47x'ten 1Ç'23'te 1,63x'e yükseldi.

Yabancı para cinsinden finansal borç (UFRS 16 etkisi hariç) 1Ç’23 itibarıyla yıllık bazda azalarak 1.865 milyon USD’ye geriledi (4Ç’22: 1.807 milyon USD; 1Ç’22: 2.115 milyon USD). TL finansmanın payı 4Ç’22 itibarıyla %16,4 ve 1Ç’22 itibarıyla %11,7 iken 1Ç’23 itibarıyla %26,5 oldu.

Net uzun yabancı para pozisyonu, 119 milyon USD döviz cinsinden nakit dahil, 1Ç’23 itibarıyla 448 milyon USD seviyesinde gerçekleşti (4Ç’22 itibarıyla 375 milyon USD net uzun yabancı para pozisyonu). Üst bariyerlerini aşmış PCCS işlemleri hedge portföyünün dışında tutulduğunda döviz pozisyonu 374 milyon USD kısa pozisyondur.

13 Net Borç hesaplaması, YP TL Para swap işlemlerinin pazara göre değerlemelerini (MTM) ve kur korumalı vadeli mevduatların gerçeğe uygun değerini içermektedir.

14 Net Borç hesaplaması, YP TL Para swap işlemlerinin pazara göre değerlemelerini (MTM) içermektedir. Net Borç/FAVÖKhesaplaması ise FAVÖK hesabında yer alan olağanüstü karşılıkları içermemektedir.

Operasyonel Performans

 

1Ç'22

4Ç'22

1Ç'23

Çeyreklik Değişim

Yıllık Değişim

Toplam Erişim Hattı Sayısı (mn)15

17,0

17,3

17,2

%(0,5)

%0,8

Sabit Ses Hattı Sayısı (mn)

10,4

9,5

9,2

%(3,6)

%(11,6)

Yalın Genişbant Abone Sayısı (mn)

6,6

7,7

8,0

%3,4

%20,4

Sabit Ses ARPU (TL)

22,1

29,1

33,1

%13,8

%49,7

Toplam Genişbant Abone Sayısı (mn)

14,5

14,8

14,8

%(0,2)

%2,3

Toplam Fiber Abone Sayısı (mn)

10,3

11,5

11,8

%2,5

%14,7

Eve/Binaya Kadar Fiber (mn)

3,0

3,5

3,6

%4,0

%23,0

Saha Dolabına kadar Fiber (mn)

7,3

8,0

8,2

%1,9

%11,3

Genişbant ARPU (TL)

69,9

93,2

98,7

%5,9

%41,2

TV Abone Sayısı (mn)16

2,9

2,9

2,9

%0,1

%0,1

Tivibu Ev (IPTV+Uydu) Abone Sayısı (mn)

1,5

1,5

1,4

%(1,1)

%(3,1)

TV ARPU (TL)

24,3

30,0

33,1

%10,3

%36,5

Mobil Abone Sayısı (mn)

24,4

25,5

25,6

%0,4

%5,1

Mobil Faturalı Hat Abone Sayısı (mn)

15,9

16,9

17,2

%1,7

%8,3

Mobil Ön Ödemeli Hat Abone Sayısı (mn)

8,5

8,6

8,4

%(2,1)

%(0,9)

Mobil ARPU-Karma (TL)

42,8

64,3

71,0

%10,4

%66,0

Mobil ARPU-Faturalı (TL)

50,1

72,3

78,3

%8,3

%56,3

Mobil ARPU-Ön Ödemeli (TL)

28,2

46,7

54,2

%16,1

%92,4

15 PSTN ve THK aboneleri

16 Tivibu Ev (IPTV, DTH) ve Tivibu GO aboneleri

Notlar:

FAVÖK, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri dışındaki bir finansal performans göstergesidir. Bu basın açıklamasında yer alan FAVÖK, satış gelirlerini, satışların maliyetini, pazarlama, satış ve dağıtım giderlerini, genel yönetim giderlerini, araştırma ve geliştirme giderlerini, diğer faaliyet gelirlerini/(giderlerini) ve yatırım faaliyetlerinden gelirlerini/(giderlerini) içermekte, fakat amortisman, itfa ve değer düşüş giderlerini, diğer faaliyet gelirlerinin/(giderlerinin) içerisinde yer alan finansal gelirleri / (giderleri) (banka borçları hariç cari hesap kur farkı gelirleri/(giderleri), faiz ve reeskont gelirleri / (giderleri)) içermemektedir.

Bu basın açıklamasında yer alan faaliyet karı; satış gelirlerini, satışların maliyetini, amortisman, itfa ve değer düşüş giderlerini, pazarlama, satış ve dağıtım giderlerini, genel yönetim giderlerini, araştırma ve geliştirme giderlerini, diğer faaliyet gelirlerini/(giderlerini) ve yatırım faaliyetlerinden gelirleri/(giderleri) içermekte, fakat SPK raporlarında diğer faaliyet gelirlerinin/(giderlerinin) içerisinde yer verilen finansal gelirleri / (giderleri) (banka borçları hariç cari hesap kur farkı gelirleri/(giderleri), faiz ve reeskont gelirleri / (giderleri)), içermemektedir.

Bu basın açıklamasında yer alan net finansal gelir/(gider); finansman gelirlerini/(giderlerini) ve SPK raporunda diğer faaliyet gelirlerinin/(giderlerinin) içerisinde yer verilen banka borçları hariç cari hesap kur farkı gelirlerini/(giderlerini), faiz ve reeskont gelirlerini/(giderlerini) içermektedir.

Net Döviz Pozisyonu, (i) yabancı para cinsinden finansal borçlardan, (ii) kur riski koruma (hedge) işlemleri ve (iii) yabancı para cinsinden nakit ve nakit benzerlerinin çıkarılması ile hesaplanmaktaydı. Yönetim Kurulumuz tarafından 03.02.2021 tarihinde alınan, konsolide kar / zarar tablosunu kur riski bakımından etkileyen tüm kalemlerin Net Döviz Pozisyonu hesabında dikkate alınarak kur riski yönetimi yapılması kararı doğrultusunda, 2021 1.Çeyreğinden itibaren Net Döviz Pozisyonu hesabında yukarıda belirtilen kalemlere (iv) yabancı para cinsinden kiralama borçları (v) yabancı para cinsinden net ticari borç ve (vi) net yatırım koruması (net investment hedge) tutarları da dahil edilmeye başlanmıştır. Net yatırım koruması, Türkiye Muhasebe Standartları Kur Değişiminin Etkileri standardı (TMS 21) uyarınca yurt dışı iştiraklerde (Türk Telekom International) bulunan net yatırımın finansal riskinden korunma tutarından oluşmakta olup Grup muhasebe raporlamasında 2011 yılından itibaren kullanılmaktadır. Net Döviz Pozisyonu, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri dışındaki bir finansal performans gösterge olup, Net Döviz Pozisyonu hesaplamasında yapılan revizyon Grubun muhasebesel raporlamasında bir değişikliğe sebep olmamaktadır.

Türk Telekom Grubu hakkında

180 yılı aşan köklü bir geçmişe sahip olan Türk Telekom, Türkiye’nin ilk entegre telekomünikasyon operatörüdür. Müşterilerin hızla değişen iletişim ve teknoloji ihtiyaçlarına en güçlü ve en doğru şekilde cevap verebilmek amacıyla 2015 yılında Türk Telekomünikasyon A.Ş., TT Mobil İletişim Hizmetleri A.Ş. ve TTNET A.Ş. tüzel kişiliklerini mevcut şekliyle muhafaza ederek ve tabi oldukları mevzuat ve regülasyonlara tamamen uyarak, “müşteri odaklı” ve entegre bir yapıya geçmiştir. Bireysel ve kurumsal hizmetler alanında geniş hizmet ağı ve zengin ürün çeşitliliğine sahip olan Türk Telekom, Ocak 2016 itibarıyla mobil, internet, telefon ve TV ürün ve hizmetlerini ‘Türk Telekom’ tek marka çatısı altında bir araya getirmiştir.

“Türkiye’nin Çoklu Oyuncusu” Türk Telekom, 31 Mart 2023 itibarıyla 17,2 milyon sabit erişim hattı, 14,8 milyon genişbant, 2,9 milyon TV ve 25,6 milyon mobil aboneye hizmet vermektedir. Türk Telekom Grubu, şirketleri Türkiye’yi yeni teknolojilerle buluşturma ve bilgi toplumuna dönüşüm sürecini hızlandırma vizyonuyla, 81 ilde 38.079 çalışanıyla hizmet vermektedir.

Türk Telekomünikasyon A.Ş., PSTN ve toptan genişbant hizmetlerini sunmakta olup, mobil operatör TT Mobil İletişim Hizmetleri A.Ş., perakende internet hizmeti, IPTV, Uydu TV, Web TV, Mobil TV, Smart TV hizmetleri sağlayıcısı TTNET A.Ş., yakınsama teknolojileri şirketi Argela Yazılım ve Bilişim Teknolojileri A.Ş., BT çözüm sağlayıcısı İnnova Bilişim Çözümleri A.Ş., çevrimiçi eğitim yazılımları şirketi SEBİT Eğitim ve Bilgi Teknolojileri A.Ş., çağrı merkezi şirketi AssisTT Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş., proje geliştirme ve kurumsal risk sermayesi şirketi TT Ventures Proje Geliştirme A.Ş., elektrik tedarik ve satış şirketi TTES Elektrik Tedarik Satış A.Ş., tesis bünyesinde kombine destek hizmetleri sağlayıcısı TT Destek Hizmetleri A.Ş., TT International Holding BV ve toptan veri ve kapasite servis sağlayıcısı TT International Telekomünikasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve finans teknoloji şirketi TTG Finansal Teknolojileri A.Ş.’nin doğrudan; Tüketici Finansman Şirketi TT Finansman A.Ş’nin, yazılım programlarının perakende ve toptan ticareti şirketi TT Ventures Inc’in, diğer TT International Holding BV iştiraklerinin, televizyon yayıncılığı ile isteğe bağlı yayıncılık (VOD) hizmetleri sağlayıcısı Net Ekran şirketlerinin, cihaz satış şirketi TT Satış ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’nin, ödeme ve elektronik para hizmetleri şirketi TT Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş.’nin ve web portalı ve bilgisayar programlama şirketi APPYAP Teknoloji ve Bilişim A.Ş.’nin, dolaylı olarak %100’üne sahiptir.

Yasal Uyarı

Bu sunumda yer alan bilgiler Türk Telekomünikasyon A.Ş. (“Şirket”) tarafından, Türk Telekom Grubu şirketlerinin faaliyetleri ile ilgili olarak hazırlanmıştır. Burada sunulan fikirler yazım esnasında bir araya getirilen genel bilgiye dayanır ve bildirimsiz değişikliğe tabidir. Bu sunum ya da içindeki herhangi bir bilgi, Şirket’in yazılı izni olmadan kullanılamaz.

Bu materyal gelecekteki sonuçlara ve beklentilere dair Şirket yönetiminin gelecekteki duruma ilişkin şu andaki görüşlerini yansıtmakta olup belli varsayımlar ve tahmini rakamlar içermektedir. Şirket tarafından verilen bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan toplanır, ancak bu bilgilerin gerçeklik ve eksiksizliği garanti edilmez. Şirket, ileriye yönelik bu beyanlarda yansıtılan beklentilerin şu anda makul olduğuna inanmakla birlikte, bu beklentilerin doğru bir şekilde gerçekleşeceği yönünde teminat vermemektedir.

Ne Şirket, ne Şirket ortakları, yöneticileri, çalışanları, ne de diğer kişiler ne şekilde olursa olsun bu sunumun kullanımından ya da içeriğinden kaynaklanan herhangi bir zarar için hiçbir sorumluluk kabul etmez.

Not: FAVÖK, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri dışındaki bir finansal performans göstergesidir. Bu sunumda yer alan FAVÖK, satış gelirlerini, satışların maliyetini, pazarlama, satış ve dağıtım giderlerini, genel yönetim giderlerini, araştırma ve geliştirme giderlerini, diğer faaliyet gelirlerini/(giderlerini) ve yatırım faaliyetlerinden gelirlerini/(giderlerini) içermekte, fakat amortisman, itfa ve değer düşüş giderlerini, diğer faaliyet gelirlerinin/(giderlerinin) içerisinde yer alan finansal gelirleri(giderleri) (banka borçları hariç cari hesap kur farkı gelirleri/(giderleri), faiz ve reeskont gelirleri/(giderleri)) içermemektedir.

Türk Telekom Grubu Konsolide Finansal Tabloları’na https://www.ttyatirimciiliskileri.com.tr/tr-tr/mali-operasyonel-veriler/sayfalar/ceyrek-donem-sonuclari adresinden ulaşılabilir.