İklim Değişikliği ile Mücadele ve Emisyon Yönetimi

Türk Telekom’da İklim Değişikliği ile Mücadele ve Emisyon Yönetimi

İklim Değişikliği Eylem Planı

İklim geçiş planımız, 2030 yılı itibarıyla Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı 2020 baz yılına göre %45 oranında azaltma ve 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimize ulaşmak için atacağımız adımları ortaya koymaktadır. Bu plan, finansal sürdürülebilirlik ilkesini her aşamada dikkate alarak enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve diğer çevre dostu projeleri kapsayan bilimsel temelli sera gazı emisyon azaltım stratejilerimizi içermektedir. Amacımız, tüm operasyonlarımız ve değer zincirimiz boyunca sürdürülebilirliği sağlamak ve karbon ayak izimizi minimize etmektir.

2024 yılı itibarıyla iklim geçiş planımızı aşağıdaki beş ana başlık altında uygulamaya devam ediyoruz:

1. Yenilenebilir Enerji Projeleri

Yenilenebilir enerji projeleri, iklim stratejimizin temel yapı taşlarından biri olmayı sürdürüyor. Önümüzdeki yıllarda kurulumunu tamamlamayı planladığımız 405,8 MWe kapasiteli güneş enerji santrallerimiz, mevcut toplam elektrik tüketimimizin yaklaşık %65’ine denk gelmektedir. 96 MWe kapasiteli Sivas Zara Projesi için ÇED olumlu raporu aldık ve 2025’te yatırıma başladık. Önümüzdeki yıllarda toplam 405,8 MWe kapasite kurulumunu tamamlamayı hedefliyoruz. Orta vadede, değişen ihtiyaçlara paralel olarak GES kapasite artırımlarını değerlendirmeyi planlıyoruz. Yenilenebilir enerji çözümleri net sıfır hedefimize ulaşmada ana odak alanlarımız arasında olmaya devam edecek.

2. Enerji Verimliliği ve Optimizasyon Projeleri

Enerji verimliliği ve optimizasyon projeleri, iklim geçiş planımızın önemli bir diğer bileşenidir. Mevcut enerji verimliliği projelerimizi sürdürerek şebeke enerjisine olan bağımlılığımızı azaltmayı hedefliyoruz. Enerji tüketimini düşürmek için düşük verimlilikteki ekipmanları yeni nesil teknolojilerle değiştiriyor ve baz istasyonlarımızda güneş enerjisi kullanımını artırıyoruz. Sabit altyapımızda ise enerji verimliliği yüksek fiber dönüşüm yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Veri merkezlerimizde yapay zeka destekli optimizasyon sistemlerini entegre ederek, yeni nesil veri merkezlerimizi 1,2 PUE (Power Usage Effectiveness - Güç Kullanım Etkinliği) oranıyla inşa etmeyi planlıyoruz. Ayrıca, daha yüksek enerji verimliliği sunan 4,5G ve 5G teknolojilerine yatırım yapmayı, soğutma sistemlerinde düşük Küresel Isınma Potansiyeli (GWP)’ne sahip gazları kullanmayı ve araç filomuzdaki elektrikli araç sayısını artırmayı hedefliyoruz.

3. Bilimsel Temelli Emisyon Azaltım Hedefleri ve SBTi Taahhütleri

Bilimsel temelli emisyon azaltım hedeflerimiz ve SBTi taahhütlerimiz, iklim geçiş planımızın temelini oluşturmaya devam ediyor. 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızda 2020 yılına oranla %45 azaltım hedefliyor, 2050 yılı itibarıyla ise Net Sıfır emisyona ulaşmayı planlıyoruz. Tüm grup şirketlerimizi kapsayan karbon envanteri çalışmalarımızı genişleterek Kapsam 3 emisyonlarına yönelik hedeflerimizi belirlemek üzere de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu süreçte SBTi hedef doğrulama adımlarını tamamlamayı amaçlıyoruz. 2025-2030 yılları arasında bu hedeflerimize ulaşmak için gerekli tüm çalışmaları hayata geçirecek ve 2030 sonrasında Net Sıfır odaklı ilerlememizi sürdüreceğiz.

4. Diğer Çevresel Konular

İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, yalnızca emisyon azaltımıyla sınırlı kalmayıp diğer çevresel etkilerimizi de minimize etmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Atık yönetimi alanında, yasal zorunluluklarımızın ötesine geçerek elektronik atıkların geri dönüşümüne yönelik daha kapsamlı projeler hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu doğrultuda; müşteri elektronik cihaz atıklarının geri kazanımı ve geri dönüşümü programları uygulamayı, ağ atıkları ve BT ekipmanları arasından tehlikesiz atıklar için ayırma, toplama ve geri dönüşüm programlarını geliştirmeyi aksiyon planlarımız arasına aldık.

Su yönetimi konusunda, kısa ve orta vadede ofislerimizde su tüketimini azaltmaya yönelik akıllı çözümler uygulamayı ve veri merkezlerimizde yağmur suyu toplama sistemleri ile alternatif soğutma yöntemleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Su tasarrufu sağlamak için sürdürülebilir projelerimizi genişletmeyi amaçlıyoruz.

Kirliliği önleme ve kontrol başlığı altında ise, atıkların oluşumunu en aza indirmenin yanı sıra yeniden kullanım ve geri dönüşümü teşvik eden adımlar atıyoruz. Soğutma sistemlerinde kullanılan gazların daha düşük Küresel Isınma Potansiyeli (GWP)’ne sahip alternatiflerle değiştirilmesi, mevcut sistemlerdeki soğutucu gazların geri kazanımı ve yeniden kullanımı için projeler geliştirmeyi sürdürüyoruz. Eski klima ekipmanlarından çıkarılan gazların çevre dostu yöntemlerle geri dönüştürülmesi de planlarımız arasında yer alıyor. Ayrıca, çevre dostu mobilite çözümleri kapsamında gerekli lisanslarımızı alarak elektrikli şarj istasyonları pazarına giriş yaptık. Bu alandaki yatırımlarımızla elektrikli araç kullanımını teşvik ederek fosil yakıt tüketimini ve buna bağlı karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyoruz.

Satın alma süreçlerimizi de çevresel sorumluluklarımızla uyumlu hale getiriyoruz. Tedarik zincirimizde sürdürülebilir uygulamaları teşvik ederek, SBTi hedeflerimizle uyumlu çevre dostu satın alma yöntemlerini hayata geçirmeyi planlıyoruz. Tüm bu süreçlerde, tedarikçilerimiz ve diğer paydaşlarımızla anlamlı iş birlikleri kurarak çevresel etkilerimizi minimize etmeye yönelik çalışmalarımızı genişletmeyi sürdüreceğiz.

5. Takip ve Yıllık Raporlama

İklim geçiş planımızın etkinliğini değerlendirmek ve sürdürülebilirlik performansımızı somut verilerle desteklemek adına kapsamlı takip ve yıllık raporlama mekanizmaları uyguluyoruz. Bu mekanizmalar sayesinde yıllık enerji verimliliğimiz, yapılan yatırımlar ve bu yatırımlar karşılığında sağlanan faydaları sera gazı emisyon azaltımları gibi kritik göstergeler aracılığıyla düzenli olarak takip ediyoruz.

Yıllık sürdürülebilirlik raporlamalarımız aracılığıyla, elde ettiğimiz ilerlemeyi şeffaf bir şekilde paydaşlarımızla paylaşıyor, performansımızı karşılaştırılabilir ve ölçülebilir hale getiriyoruz. Bu sayede hem sürekli iyileştirmeye dayalı bir yönetim anlayışı benimsiyor hem de iklim değişikliğiyle mücadelede kararlılığımızı somut adımlarla ortaya koyuyoruz.

Önümüzdeki dönemlerde, takip mekanizmalarımızı daha da geliştirerek daha ayrıntılı ölçümleme, veri doğrulama ve ileriye dönük performans tahminlerini içerecek şekilde genişletmeyi hedefliyoruz. Böylece, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda hem iç yönetim hem de paydaş iletişimi açısından daha güçlü bir izleme ve raporlama yapısı kurmayı amaçlıyoruz.

İklim değişikliği, günümüzün en büyük çevresel tehditlerinden biri olarak küresel ölçekte etkisini artırırken, bu sorunun en önemli nedenlerinden biri sera gazı emisyonlarıdır. Türk Telekom olarak, bu küresel krizin farkındayız ve karbon ayak izimizi azaltmak adına sorumluluk üstlenerek çeşitli stratejiler geliştiriyoruz.

Emisyon yönetimini yalnızca çevresel bir gereklilik olarak değil, aynı zamanda iş modelimizin sürdürülebilirliği açısından kritik bir unsur olarak görüyoruz. Bu nedenle, sürdürülebilirlik stratejilerimizi oluştururken paydaşlarımızın beklenti ve görüşlerini dikkate alıyor, emisyon azaltımına yönelik attığımız adımları bilimsel veriler ışığında şekillendiriyoruz. Dijitalleşmenin enerji tüketimini birçok alanda azaltarak karbon ayak izine olumlu katkı sağladığının farkındayız. Öte yandan, veri merkezlerimiz ve ağ altyapımızın enerji tüketimi, sera gazı salımına neden olan unsurlar arasında yer alıyor. Bu durumun çevresel etkilerini en aza indirmek için enerji verimliliği projeleri geliştiriyor, operasyonel süreçlerimizi düşük karbon salımı prensibine göre yeniden yapılandırıyor ve yenilenebilir enerji yatırımlarımıza devam ediyoruz.

Bununla birlikte, yalnızca enerji yönetimiyle sınırlı kalmayıp, çevresel etkilerimizi azaltmak için atık yönetimi süreçlerimizi de sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda yürütüyoruz. Türk Telekom olarak e-atıkları doğru yöntemlerle geri dönüştürmeyi önceliklendiriyor, kaynakların etkin kullanımını sağlamak için döngüsel ekonomi modellerini destekliyoruz.

Emisyon yönetimini bütüncül bir perspektifle ele alıyor ve çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri göz önünde bulundurarak sürdürülebilirlik stratejilerimizi sürekli geliştiriyoruz. Sürdürülebilirlik Politikamız, Çevre Politikamız ve Entegre Yönetim Sistemi Politikamız kapsamında, tüm ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelere tam uyum sağlıyor, faaliyetlerimizin çevresel etkilerini düzenli olarak analiz ederek performansımızı sürekli iyileştirmeye yönelik adımlar atıyoruz. Çevre ile ilgili herhangi bir yasal ihlal ya da idari yaptırıma maruz kalmamış olmamız, bu konudaki titiz yaklaşımımızın en somut göstergesidir.

Önümüzdeki yıllarda da karbon ayak izimizi sistematik olarak azaltmaya, çevre dostu teknolojileri operasyonlarımıza entegre etmeye ve daha sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk almaya devam edeceğiz.

Emisyon Azaltım Stratejilerimiz ve Hedeflerimiz

Sera gazı emisyonlarımızı azaltmaya yönelik kapsamlı stratejiler geliştiriyor ve bunları hayata geçirirken bilimsel ve uluslararası kabul görmüş yöntemlerden faydalanıyoruz. İlk olarak 2011 yılında karbon envanterimizi hesaplamaya başladık ve 2023 yılı itibarıyla bu süreci daha ileri bir noktaya taşıyarak Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarımızı GHG (Sera Gazı) Protokolü’ne uygun bir şekilde hesaplamaya başladık. Bu çalışma, daha önceki yıllardan farklı olarak, tüm grup şirketlerimizi kapsayacak şekilde yürütülerek karbon emisyonlarımızın eksiksiz bir biçimde değerlendirilmesini sağladı.

2024 yılında sadece envanterimizi ölçmekle kalmadık, aynı zamanda karbon emisyonlarımızı azaltmak ve çevresel sürdürülebilirliği artırmak için çeşitli stratejiler uyguladık. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik projelerimiz, bu stratejilerin temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor. Sabit ve mobil şebekede yürüttüğümüz optimizasyon ve dönüşüm projeleriyle birlikte toplamda yıllık 42 GWh enerji tasarrufu sağlamış olduk. Daha verimli soğutucu cihazların devreye alınması ve düzenli bakım faaliyetleri ile arıza oranlarının belirgin şekilde azalması sonucunda soğutucu gazlardan kaynaklanan emisyonlarımızı azaltıyoruz. Bu stratejik iyileşmeler, çevresel performansımızın sürekli gelişimine önemli katkı sağlıyor. Buna ek olarak, aldığımız her 1 MWh yenilenebilir enerji üretiminin çevresel bütünlüğünü belgeleyen uluslararası bir sertifikalandırma sistemi olan I-REC sertifikaları sayesinde toplam Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızın %33’ünü dengelemiş olduk. Ayrıca enerji verimliliği projeleri sayesinde elde edilen 42GWh seviyesindeki tasarrufun etkisini de dikkate aldığımızda bu oran %35 seviyesine ulaşıyor. Böylece, 2024 yılında 2020 yılına göre Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı %29 oranında azaltarak 2030 yılına kadar %45 azaltma ve 2050 yılına kadar net sıfır hedefimize bir adım daha yaklaştık.

I-REC sertifikaları, yenilenebilir enerji yatırımları alanındaki taahhüdümüzü de güçlendirmektedir. 2024 yılında, yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik tüketimimizi artırmak amacıyla satın aldığımız I-REC sertifikaları ile Kapsam 2 emisyonlarımızdan 221 bin ton CO2e azaltım sağladık. Bir önceki yıla kıyasla I-REC sertifikası kullanımımızı %48 artırarak toplamda 500 bin MWh yenilenebilir enerji sertifikası alarak çevresel ayak izimizi daha da küçülttük.

Sera gazı emisyonlarını azaltırken, düşük karbon salımlı ürünlerle değer zincirimizi destekliyoruz. Geniş bir perspektifle ele aldığımız emisyon azaltım stratejilerinin katkısıyla, 2024 yılında Karbon Saydamlık Projesi’nde (CDP) “A” liderlik seviyesine ulaştık. Bu başarı, karbon yönetimi konusundaki şeffaf ve bilim temelli yaklaşımımızın bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Ayrıca, Türk Telekom Grubu bazında, Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi’ne (SBTi) Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı 2020 baz yılına göre 2030 yılına kadar %45 azaltmak ve 2050 yılında Net Sıfır’a ulaşmak üzere taahhütte bulunduk. Bu taahhüt doğrultusunda, karbon envanterimizi bilimsel metotlarla hesaplıyor, doğrulama süreçlerini uluslararası standartlara göre yürütüyor ve emisyon verilerimizin güvenilirliğini üçüncü taraf bağımsız denetimlerle teyit ediyoruz.

Önümüzdeki yıllarda da emisyon yönetimi konusundaki kararlılığımızı sürdürecek, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı artırarak net sıfır hedefimize emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.

Not: Kapsam 3 emisyon değerleri, İş Seyahati ve Elektrik- İletim Dağıtım kategorilerindeki veri ve hesaplama metodolojisi değişiklikleri nedeniyle geçmiş yıllar revize edilmiştir. İ&D ve İş seyahatleri kategorilerinde gerçekleşen bu güncellemenin etkisiyle 2021, 2022, 2023 yıllarında toplam kapsam 3 emisyonlarımız sırasıyla %(0,6), %(2,0) ve %(2,3) oranında değişiklik göstermiştir.

Emisyon Yoğunluğu

Emisyon yönetimi performansımızı kapsamlı bir şekilde değerlendirerek yıllık net gelir ve abone sayısı başına düşen emisyon yoğunluğu göstergeleriyle takip ediyoruz.

2024 yılında, ABD doları bazında net gelir başına emisyon yoğunluğu yıllık bazda %29’luk bir düşüşle 104 ton CO2e/milyon ABD doları olarak gerçekleşti. 2024 yılında 1,1 milyon mobil, 200 bin sabit genişbant abone artışı ve bin baz istasyonu ilavesine rağmen abone başına emisyon yoğunluğumuz ise yıllık %10 oranında azalarak 9 ton CO2e/bin olarak gerçekleşti.

Son yıllarda yaşanan teknolojik dönüşümle birlikte sabit ses abone sayısında düşüş gözlemlenirken, mobil, sabit genişbant ve TV abone sayılarında artış kaydedilmiştir. Gerçekleştirdiğimiz enerji verimliliği projeleri, GPON (Gigabit Passive Optical Network) dönüşümleri ve satın aldığımız yenilenebilir enerji sertifikaları, emisyon yoğunluğundaki bu düşüşe önemli ölçüde katkı sağlamıştır. Emisyon azaltım stratejilerimiz doğrultusunda, sürdürülebilir büyüme ile çevresel etkilerimizi en aza indirmeye yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Net Sıfır Yolculuğunda Bir Adım İleriye

Sürdürülebilir bir gelecek inşa etme hedefimiz doğrultusunda düşük karbonlu ekonomi yolunda önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Sera gazı emisyonlarımızı azaltmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürürken, düşük karbon salımına sahip ürün ve hizmetlerle değer zincirimizi destekliyoruz. Kendi operasyonlarımızda emisyon azaltımı sağlamakla kalmayıp, iş ortaklarımıza ve müşterilerimize de düşük karbonlu çözümler sunarak sürdürülebilir bir ekosistem yaratmayı amaçlıyoruz.

Bu kapsamda, 2024 yılında küresel mobil bağlantıların %80’inden fazlasını temsil eden ve dünya çapında mobil iletişim sektörünün en prestijli girişimlerinden biri olarak kabul edilen GSMA’in İklim Eylem Görev Gücü’ne üye olduk. Bu üyelik, küresel iklim hedefleri doğrultusunda atılan stratejik bir adım olup, şirketimizin sürdürülebilirlik vizyonunu uluslararası bir platformda daha da ileriye taşıyor.

GSMA üyeliğimizle birlikte, dünya çapında mobil operatörlerin iklim hedeflerinde kaydettikleri ilerlemeleri ortaya koyan GSMA Mobile Net Zero 2025 Raporu’nda yer alacağız.

Verdiğimiz söz, sadece sayısal güçlü göstergesidir. Net sıfır yolculuğumuzda, çevresel sürdürülebilirliğe katkımızı artırmak ve karbon ayak izimizi minimize etmek için kararlı adımlar atmaya devam ediyoruz.