Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi
Türk Telekom’da Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi
Türk Telekom olarak, sürdürülebilir çevre politikamız doğrultusunda atık yönetimini yalnızca bir yasal gereklilik olarak değil, aynı zamanda kaynakların verimli kullanılması, döngüsel ekonominin desteklenmesi ve çevresel etkinin en aza indirilmesi açısından kritik bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu kapsamda, altyapı yatırımlarımızdan ve operasyonel süreçlerimizden kaynaklanan atıkların yönetimini sürdürülebilir bir çerçevede ele alarak, geri dönüşüm süreçlerini iyileştirmek, atık oluşumunu en aza indirmek ve mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanmak için çeşitli projeler hayata geçiriyoruz.
Atık oluşumunu minimize etmeyi, geri dönüşüm oranlarını artırmayı ve yeniden kullanım imkanlarını desteklemeyi önceliklendiriyoruz. Bu doğrultuda; plastik, cam, kağıt-karton, metal, toner, kartuş, elektronik malzeme, kablo, jeneratör yakıtı, akü gibi farklı türdeki atıkları kaynağında ayrıştırarak lisanslı geri dönüşüm ve bertaraf tesislerine yönlendiriyoruz. Faaliyetlerimizden kaynaklanan her türlü atığın üretiminden bertarafına kadar olan süreci insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek şekilde, ulusal ve uluslararası düzenlemelere tam uyumla yönetiyoruz.
Bu süreçlerin en önemli parçalarından biri olan Akü Geri Dönüşüm Projesi, baz istasyonlarında kullanılan akülerin daha verimli yönetilmesi ve geri dönüşüm süreçlerinin optimize edilmesi amacıyla geliştirilmiştir. Proje kapsamında, bölgelere akü test cihazları gönderilmiş ve sahalardaki akülerin yerinde test edilmesi sağlanmıştır.
Bu sayede, arızalı akülerin erken tespit edilerek değiştirilmesiyle akü ömrü uzatılmış, yalnızca arızalı akülerin ayrıştırılmasıyla hurda akü miktarı azaltılmıştır. Bu süreç hem yeni akü alım maliyetlerini düşürmüş hem de iş gücü ve zaman tasarrufu sağlayarak operasyonel verimliliği artırmıştır. Aynı zamanda, çevreye verilen zarar minimize edilerek sürdürülebilir atık yönetimi hedeflerine katkıda bulunulmuştur.
Bunun yanı sıra, Ekonomik Ömrünü Tamamlayan Cihazlardan Yedek Parça Kullanımı projesi kapsamında, klima, jeneratör, DC sistemler ve panolar gibi ekipmanların ekonomik ömrü dolduğunda, fan, kontrol üniteleri, sensörler ve sigortalar gibi sağlam parçalar sökülerek yedek parça olarak değerlendirilmiştir. Böylece, yeni yedek parça alım maliyetleri düşürülmüş, kaynaklar daha verimli kullanılmış ve atık miktarı azaltılarak çevresel etki en aza indirilmiştir. Aynı zamanda, tedarik zincirindeki süreçler optimize edilerek yedek parça stok yönetimi güçlendirilmiştir.
Bunlara ek olarak, Pano Tipi Klima Revizyonu projesi kapsamında, baz istasyonlarında kullanılan pano tipi klimaların arızalanması durumunda, cihazların tamamen hurdaya ayrılmak yerine bakım ve onarım süreçleri tamamlanarak yeniden kullanıma kazandırılması sağlanmıştır. Böylece, yeni klima alım maliyetleri düşürülmüş, cihazların kullanım ömrü uzatılmış ve hurda klima miktarı azaltılarak çevreye olan etki minimize edilmiştir.
Atık yönetimi faaliyetlerimizi, TS EN ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 45001:2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi gibi uluslararası standartlar doğrultusunda sürdürüyor; tüm operasyonel sahalarımızın bu sistemlerle belgelendirilmesini sağlıyoruz. Atıkların izlenebilirliğini sağlamak amacıyla, süreçlerimizi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Entegre Çevre Bilgi Sistemi (EÇBS) üzerinden beyan ediyor; ayrıca Mobil Tehlikeli Atık Taşıma (MoTAT) sistemi ile atık hareketlerini dijital ortamda takip ediyoruz. Bu sayede, şeffaf, izlenebilir ve mevzuata tam uyumlu bir atık yönetim sistemi yürütüyoruz.
Atık bertaraf ve geri dönüşüm süreçlerini sürdürülebilir, çevre dostu ve etkili bir şekilde yönetmek amacıyla lisanslı firmalarla iş birliği yapıyoruz. Lisanslı firma seçimi sürecinde; atık türlerine göre (tehlikeli, tehlikesiz, imha gerektiren) firmaların lisans yeterlilikleri, çevre mevzuatına uygunlukları, deneyimleri ve uyguladıkları çevre standartları detaylı olarak değerlendiriliyor.
Atık yönetimi uygulamalarımızın sahada doğru şekilde hayata geçirilmesi için uzman birimlerimiz aracılığıyla kapsamlı bir denetim ve takip mekanizması işletiyoruz. Sözleşmeli firmaların faaliyetleri düzenli olarak kontrol edilirken, çevre mühendislerimiz de süreçlerde aktif görev alıyor ve ulusal/uluslararası düzenlemelere tam uyumu güvence altına alıyor. Böylece hem mevzuat gerekliliklerini eksiksiz karşılıyor hem de çevresel etkilerimizi sistematik olarak minimize etmeye yönelik proaktif bir yaklaşım benimsiyoruz.
Şirketimizden kaynaklanan tüm katı atıklar (tehlikeli ve tehlikesiz) türlerine göre ayrıştırılarak, geri kazanımı mümkün olanlar lisanslı geri dönüşüm tesislerine, geri kazanımı mümkün olmayanlar ise çevresel etkileri en aza indirecek şekilde bertaraf tesislerine yönlendirilmektedir. Tesislerimizde ve saha operasyonlarımızda ortaya çıkan atıkların tamamı yetkili firmalar tarafından alınarak mevzuata uygun biçimde yönetilmektedir.
Yetkilendirilmiş kuruluşlarla yaptığımız iş birlikleri sayesinde atıklarımızı güvenli ve çevreci yöntemlerle yönetiyoruz.
• AKÜDER aracılığıyla akülerin,
• PETDER ile atık yağların,
• TAP ile pillerin,
• TÜBİSAD ile elektronik atıkların geri dönüşümünü sağlıyoruz.
Özellikle TÜBİSAD ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, sadece kullanım ömrü dolmuş elektronik cihazların çevresel etkilerini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumda farkındalık yaratmaya yönelik kampanyalar da yürütüyoruz. Şirket içinde düzenlediğimiz elektronik atık toplama kampanyaları sayesinde, çalışanlarımızın sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılığını artırıyor; dönüştürülen atıklardan elde edilen gelirleri eğitim kurumlarına bağışlayarak toplumsal fayda sağlıyoruz.
Bu kapsamda, Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri (DSİ) ve yerel su ve kanalizasyon idarelerince belirlenen yönetmelik ve düzenlemelere tam uyum gösteriyor; su tüketimi ve atık yönetimi konularında sorumlu bir yaklaşım benimsiyoruz.
Atık yönetiminde yalnızca bertaraf süreçlerine odaklanmak yerine, atık oluşumunu önleyici sistemler ve kaynakta ayrıştırma uygulamaları geliştiriyoruz. Teknik ve idari standartlarımızı sürekli güncelleyerek hem çevresel hem ekonomik fayda yaratmaya odaklanıyoruz.
• 2024 yılı itibarıyla, atık yönetimi süreçlerimizdeki iyileştirmeler sayesinde toplam atık miktarımızı bir önceki yıla göre %27 azaltarak 7.605 tona düşürdük. Bu miktarın 3.574 tonu tehlikeli atıklardan, 4.031 tonu ise tehlikesiz atıklardan oluşmaktadır.
• Söz konusu süreçlerde, geri kazanımı mümkün olan tüm atıkları ekonomiye yeniden kazandırmayı; mümkün olmayan atıkları ise çevresel etkisi en düşük yöntemlerle bertaraf etmeyi sürdürüyoruz.
Not: Son iki yılda atık miktarımızdaki düşüş, önceki yıllarda yapılan yoğun yatırımlar neticesinde hurda ekipman ve hurda malzeme miktarının azalmasından kaynaklanmaktadır.
Türk Telekom olarak, çevreye duyarlı uygulamalarımızı yaygınlaştırarak, çalışanlarımızı ve iş ortaklarımızı da bu sürece dahil etmeye önem veriyoruz. Tüm atık yönetimi sürecimiz, şeffaflık, izlenebilirlik ve sürekli iyileştirme ilkeleri doğrultusunda yürütülüyor. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakma hedefimiz doğrultusunda, atık yönetimini sadece bir süreç değil, aynı zamanda kurumsal sürdürülebilirliğimizin temel taşlarından biri olarak konumlandırmaya devam ediyoruz.
Sıfır Atık Projemiz
2019 yılından bu yana ofislerimizin tamamında sürdürdüğümüz Sıfır Atık Projesi kapsamında, çalışanlarımızın günlük tüketim alışkanlıklarını çevreye duyarlı hale getirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Proje kapsamında; atığın oluşumundan bertarafına kadar olan tüm süreci, insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek şekilde, teknik ve idari standartlara uygun olarak yönetiyoruz. Geri kazanım, geçici depolama ve bertaraf işlemlerinin tamamı çevre dostu bir yaklaşımla ele alınıyor.
Sürdürülebilir bir gelecek için atık yönetiminde öncü rolümüzü sürdürerek, çevreye duyarlı uygulamalarımızı artırmayı hedefliyoruz. Doğal kaynakların korunması, geri dönüşüm süreçlerinin etkin şekilde yönetilmesi ve çevresel etkilerimizin azaltılması, aynı zamanda ekonomik katkı sağlama hedefimizle birlikte temel prensiplerimiz arasında yer alıyor.
Elektronik Atıkların Geri Dönüşümü ve Ekonomik Katkı
Dijitalleşme ile birlikte artan elektronik ekipman kullanımı, elektronik atıkların çevreye duyarlı bir şekilde yönetilmesini zorunlu kılmaktadır. Elektronik atıkların çevreye olan etkisini azaltmakla kalmayıp, bu süreçten elde edilen gelirleri topluma fayda sağlayacak projelerde ve yeni yatırımlarda kullanıyoruz. 2025 itibarıyla, ülke çapında elektronik atık toplama projesini başlatmayı planlıyoruz.
Bu proje kapsamında:
• Müşterilerin elektronik atık toplama süreçlerine dahil edilmesini sağlayacak farkındalık kampanyaları düzenleyecek,
• Elektronik atık toplama noktalarını çoğaltacak,
• Çalışan farkındalığını artırarak, elektronik atık geri dönüşümünü teşvik edeceğiz.
Bu projeyle yalnızca operasyonel süreçlerimizin çevresel etkisini azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda bireylerin de geri dönüşüm sürecine aktif katılımını teşvik ederek geniş çaplı bir farkındalık yaratacağız.
Döngüsel Ekonomi ile Ekonomik ve Çevresel Kazanç
Atık yönetimi politikamızın bir diğer önemli boyutu, geri dönüştürülebilir malzemelerin ekonomiye tekrar kazandırılmasıdır. Bu kapsamda, 2024 yılında toplam 3.035 ton hurdanın (14 farklı hurda kalemi) satışı ile 87,2 milyon TL (KDV hariç) gelir elde ettik. Ayrıca, elektronik teçhizatların ikinci el olarak ekonomiye kazandırılmasıyla 9,4 milyon TL ek gelir sağladık. Bu finansal kazanımlar, atıkların yalnızca bertaraf edilmesi yerine yeniden kullanıma sokulması ve döngüsel ekonomiye entegre edilmesinin önemini göstermektedir.
Gelecek dönemlerde atık yönetimi süreçlerimizi daha ileriye taşıyarak hem çevresel hem de finansal açıdan güçlü bir döngüsel ekonomi modeli oluşturmaya devam edeceğiz. Doğal kaynakları koruyan, enerji tasarrufu sağlayan ve karbon salımını azaltan uygulamalarımızla sürdürülebilirlik yolunda öncü olmaya devam edeceğiz.